Genel olarak, bir adet döngüsü yaklaşık 28 gün sürer ve normal olarak kabul edilen geniş bir yelpaze sunar. Düzenli olarak birkaç gün daha uzun ya da daha kısa sürmesi endişe edilecek bir durum değildir. Bununla birlikte, adet döngüsünün beklenmedik zamanlarda bozulduğu düzensiz dönemler, altta yatan farklı bir hastalığın işareti olabilir.
Normal bir adet döngüsü sırasında, yumurtalıkların birinden bir yumurta salınır. Yumurta, bazı durumlarda sperm tarafından döllenmez. Bu durumda seviyeleri değişen hormonlar, rahimdeki doku ve kanın vücuttan atılmasına neden olur. Kanama dönemi ortalama 5 gün devam eder ve aylık periyotlarla tekrar eder.
Aşağıdaki durumlarda adet düzensizliğinden söz edilebilir:
- Adet dönemleri arasındaki gün sayısının değişmesi
- Kaybedilen kan miktarının normalden az ya da çok olması
- Dönemlerin süresinin değişmesi
Adet döngüleri, genç kadınlarda adetin ilk birkaç yılında ve yine 40’lı yaşlarda, menopozdan önceki 3-5 yıl boyunca daha düzensiz olma eğilimindedir. Bazı kişilerde, yaşam tarzının değişmesi ya da stres gibi faktörlerin yanı sıra tıbbi bir durum da adet düzensizliği olarak da bilinen anormal rahim kanamalarına neden olabilir.
Adet döngüsü, vücudun işleyişi hakkında bir fikir verebilir. Hormonal doğum kontrolünden kaynaklanmayan ani ve öngörülemeyen adet döngüsü değişimleri, tedavi edilebilir bir sağlık sorununun ilk belirtisi olabilir. Bu nedenle adet düzensizliğinin olabildiğince erken teşhis edilmesi faydalı olur.
Adet Düzensizliği Neden Olur?
Adet döngüsünün 28 ila 31 gün arasında değişmesinin dışında periyodik olarak düzensiz bir dönem yaşanmasına neden olabilecek birçok faktör vardır. Gebelik, hormonal dengesizlikler, enfeksiyonlar, hastalıklar, travmalar, stresli bir olay, yoğun egzersiz, uzun bir yolculuk ve bazı ilaçlar gibi çeşitli nedenlerle adet düzensizliği olabilir.
Adet düzensizliğinin yaygın görülen nedenleri şunları içerir:
- Doğum kontrol haplarını değiştirmek ya da bazı ilaçları kullanmak
- Hormon değişimleri
- Hamilelik ya da emzirme
- Yeme bozuklukları
- Çok fazla egzersiz yapmak
- Rahim astarında kalınlaşma veya poliplerin varlığı
- Polikistik over sendromu (PKOS)
- Stres
- Asherman sendromu (Rahim boşluğunda yara izi)
- Cushing sendromu (Yüksek kortizol hormonu seviyeleri)
- Hormon içeren rahim içi araçlar (RIA)
- Adrenal bez ile ilgili problemler
- Az aktif tiroit (hipotiroidizm) ya da aşırı aktif tiroit (hipertiroidizm)
- Rahim fibroidleri
Adet döngüsü, östrojen ve progesteron adı verilen iki hormon tarafından düzenlenir. Rahim iç yüzeyini düzenleyen bu hormonların fazla olması, kanamanın ağır geçmesine neden olabilir. Bu hormonların her ikisi de ergenlik, hamilelik, doğum, emzirme ve menopoz gibi vücuttaki doğal değişikliklerden etkilenebilir.
Hormon dengesizlikleri, en çok yeni adet görmeye başlayan ya da menopoza yaklaşan kişilerde görülür. Özellikle ergenlik döneminde östrojen ve progesteron düzeylerinin ve adet döneminin düzenli hale gelmesi 2 yılı bulabilir.
Regl dönemi, hamilelik sırasında tamamen dursa da bazı durumlarda lekelenme görülebilir. Ayrıca emzirme de döngü üzerinde etkili olabilir. Anne sütü üretiminden sorumlu olan hormon, adet dönemlerini kontrol eden hormonlara müdahale edebilir.
Stres altındayken ise vücut kortizol adı verilen ve adet gecikmesine veya hafif adet görülmesine neden olabilen bir hormon üretir. Tolerans seviyeleri kişiye göre değiştiği için stresin seviyesini belirlemek zordur. Bununla birlikte kortizol seviyeleri ne kadar yüksekse, adet düzensizliği yaşama olasılığı o kadar yüksektir.
Bazı iltihap önleyici ilaçlar, kan sulandırıcılar ya da hormon ilaçları adet kanamasını etkileyebilir. Doğum kontrolü haplarına devam etmek veya bunları almayı bırakmak, anormal kanamaya neden olabilir. Bazı kadınlar ilaç kullanmayı bıraktıktan sonra 6-12 aya kadar düzensiz adet görebilir veya hiç adet görmeyebilir. Doğum kontrol haplarını almayı unutan kadınlarda düzensiz kanama ya da lekelenme olabilir.
Ağır kanama, ayrıca doğum kontrolü için kullanılan rahim içi cihazların (RIA) yan etkisi olabilir. Birkaç ay boyunca anormal lekelenme veya kanama görülebilir. RIA’sı olan çoğu kişi, cihaz yerleştirildikten 6 ay sonra adet görmeyi bırakır.
Polikistik over sendromu (PKOS), kadınlarda adet düzensizliklerinin yaygın nedenlerinden biridir. Yüksek miktarda erkeklik hormonuna sahip olunduğunu gösteren hormonal bir bozukluktur. Yumurtalıklarda sorun yarattığı için adet gecikmesi, yüz kıllarının büyümesi, saçların incelmesi gibi diğer semptomlara neden olabilir. Aynı zamanda kadın sağlığını etkileyen ve en az teşhis konulan durumlardan biridir.
Tiroit hastalıkları da vücudun gerekli hormonları çok fazla ya da çok az üretmesine neden olabilir. Tiroit az çalıştığında ortaya çıkan hipotiroidizm belirtileri arasında ağır kanama, uzun süren periyot ve şiddetli kramplar bulunur. Hipertiroidizmde, yani tiroit aşırı aktif olduğunda ise adet dönemleri daha kısa ya da daha az kanamalı olabilir.
Bazı durumlarda pelvik inflamatuar hastalık (PID), endometriozis, kalıtsal kan hastalıkları, iyi huylu tümörler ve kanser de adet düzensizliğine neden olabilir. Endometriozis durumunda rahim içinde bulunan doku, vücudun farklı bir noktasında büyümeye başlar. Bu durum ağrılarla birlikte ağır kanama ile karakterizedir.
Nadiren de olsa yumurtalık kanseri, rahim ağzı kanseri ya da rahim kanseri de kanamanın ağır geçmesine yol açabilir. Rahim astarındaki iyi huylu yumrular ya da rahimde bulunan ancak kanserli olmayan veya iyi huylu olan tümörler de uzun süren ve ağır seyreden kanamalar yaratabilir. Endometriyal dokudan meydana gelen oluşumlar polipler; kas dokusundan meydana gelen büyümeler ise fibroid adıyla bilinir.
Adet Düzensizliği Belirtileri Nelerdir?
Adet döngüsünün uzunluğu ya da başlangıç dönemleri arasındaki sürenin sürekli değişmesi, adet düzensizliğinin öncelikli belirtisidir. Ortalama adet döngüsü 28 gün sürse de bundan biraz daha kısa ya da daha uzun olması normaldir. Genellikle 22-35 gün arası normal kabul edilir. Bununla birlikte kanamanın anormal derecede erken ya da geç gelmesi, düzensizliğe işaret eder.
Ergenlikten sonra birçok kadın, dönemler arasında benzer bir süreyle düzenli bir döngü geliştirir. Ancak döngü, her seferinde birkaç gün değişebilir.
Aşağıdaki belirtiler, adet düzenliği olduğunun göstergesi olabilir:
- Adetin 90 gün görülmemesi
- Adetin 21 günden daha sık meydana gelmesi
- Kanama şiddetinin aniden düzensizleşmesi
- Her 35 günden daha az adet görülmesi
- Adetin bir haftadan fazla sürmesi
- Adet döneminin anormal derecede ağır semptomlarla seyretmesi
- Dönemler arasında kanama olması
Adet Düzensizliği Nasıl Teşhis Edilir?
Adet düzensizliğinin teşhisi, genellikle pelvik muayene ile başlar. Hastaların tıbbi geçmişi, kullandığı tüm ilaçlar ve takviyeler de öğrenilmelidir. Spesifik semptomlara bağlı olarak teşhis testleri şunları içerebilir:
- Kan testi: Bu testler; pıhtılaşma sorunlarını, anemiyi ya tiroit fonksiyonlarında meydana gelen bozuklukları tespit etmeye yarar.
- Pap smear testi: Bu test, servikste çeşitli enfeksiyonların ya da kanser hücrelerinin olup olmadığının belirlenmesi için istenir.
- Pelvik ultrason: Bu yöntemle rahmin, yumurtalıkların ve pelvisin görüntüleri incelenebilir.
- Endometrial biyopsi: Rahimdeki olası sorunların değerlendirilmesi için endometriyal biyopsi istenebilir. Bu işlem sırasında, analiz edilebilmesi için bir rahim dokusu örneği alınır. Rahmin içini görüntülemek için tanısal bir histeroskopi de yapılabilir. Rahmin incelenmesi ve histeroskopi için polipin çıkarılması amacıyla geliştirilmiş bir tüp kullanılabilir.
- Sonohisterogram: Bir sonohisterogram, uterus boşluğunun bir resmini elde etmeye yardımcı olmak için uterusa sıvı enjekte etmeyi içeren bir ultrasondur. Daha sonra görüntülerde polip ya da miyom aranabilir.
- Hamilelik testi: Hamileliğin belirlenmesi için çoğu zaman rutin olarak gebelik testi yapılır.
Adet Düzensizliği Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Düzensiz dönemlerin pek çok olası nedeni olduğu için tedavi planı yapılmadan önce altta yatan nedenin belirlenmesi gerekir. Doktorlar, adet dönemlerini neyin etkilediğini öğrenmek için testler isteyebilir.
İlaç ve Hormon Tedavisi
Düzensiz adet görülmesinin yaygın nedenlerinin başında hipotiroidizm ve polikistik over sendromu (PKOS) gelir. Bu hastalıkların tedavisi, hormon dengesinin düzenlenmesi amacıyla yapılır. Bu durumda doğum kontrol hapları veya diğer hormonlar verilebilir. Hipotiroidizm varsa, tiroid hormonları alınması gerekebilir.
İlaç ve hormon tedavisi şunları içerir:
- Naproksen ve ibuprofen gibi nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar kan kaybının azalmasına yardımcı olabilir.
- Anemi tedavisinde demir takviyelerinden yararlanılabilir.
- Oral kontraseptifler döngüyü düzenleyerek süreleri kısaltabilir.
- Östrojen ve progesteron gibi hormonları farklı doğum kontrol haplarında bulunur. Ayrıca enjeksiyonlarda, implantlarda ve rahim içi cihazlarda (RIA) bulunan progesteron tek başına alınabilir.
- Aşırı adet kanaması olması durumunda hormonal olmayan bir ilaç da önerilebilir.
- Hormonal düzensizliklerin tedavisinde hormon replasman enjeksiyonları kullanılabilir.
Ameliyat
Adet düzensizliğinin nedenleri arasında fallop tüplerinde ya da rahimde meydana gelen yaralar da bulunur. Bu yapısal hasarların iyileştirilmesi amacıyla cerrahi, tercih edilen bir seçenek olabilir. Cerrahi ile üreme sisteminde bulunan yaraların çıkarılması mümkündür.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Stres, çok fazla egzersiz yapılması, düzensiz beslenme gibi nedenlerle adet düzensizliği meydana gelebilir. Altta yatan herhangi bir hastalık yoksa, bu durumda, yapılacak bazı değişikliklerle döngü düzene girebilir.
Yaşam tarzı değişiklikleri şunları içerir:
- Sağlıklı kiloda kalmak için beslenme alışkanlıklarını değiştirme
- Orta derecede egzersiz yapma
- Çok uzun veya yoğun antrenmanları azaltma
- Stresle başa çıkmak ve yeterince uyumak için gevşeme tekniklerini öğrenme
- Reçeteli doğum kontrolü haplarını düzenli kullanma
- Cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemek için prezervatif kullanma
- Düzenli kontroller için bir doktora görünme